Bakan Memişoğlu: “Yeni Bir Şey Üreteceğim Diyen Arkadaşlarımızın Arkasında Duracağız”

Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, 2 Aralık 2024 Pazartesi günü başlayan HIMSS Eurasia 2024 Sağlık Bilişimi ve Teknolojileri Eğitimi, Konferansı ve Fuarı’nda açılış konuşması yaptı.

Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, konuşmasında şunları söyledi:

Dünyanın Lider Sağlık Bilgi Teknolojileri Organizasyonu: HIMSS Eurasia

“Dünyanın lider sağlık bilgi teknolojileri organizasyonu HIMSS Eurasia 2024 Sağlık Bilişimi ve Teknolojileri Eğitimi, Konferansı ve Fuarı’na hoş geldiniz diyor, bu fuarın, toplantıların hayırlı olmasını diliyorum. Bilim ve teknoloji alanlarında yaşanan gelişmeler hayatın her alanını derinden etkiliyor. Hepinizin bildiği üzere, dijital dönüşümün temelleri 18. yüzyılda gerçekleşen sanayi devrimine dayanıyor. Su ve buhar teknolojilerinin geliştirilmesi sanayinin ortaya çıkmasını sağladı. Sonraki aşamada elektronik ve çip gibi cihazların üretilmesi ile bilgi teknolojileri ortaya çıktı. Üçüncü evrede bilgisayar ve otomasyonlar her sektöre dahil oldular. Dijital dönüşüm ise geleneksel yöntemlerin sanallaştırılması anlamında dördüncü sanayi devrimi olarak nitelendirildi. Günümüzde ‘Endüstri 4.0’ olarak ifade edilen dijital dönüşüm, kendi kendini yöneten otonom sistemleri ve insansız iş akışları gibi kavramları öne çıkardı. Endüstri 4.0 ile birlikte tüm dünya; veri madenciliği, makineler arası iletişim, bulut bilişim, nesnelerin interneti, yapay zekâ, artırılmış gerçeklik gibi kavramları çokça konuşuyor. Paydaşları olduğumuz sağlık sektörü de dijital dönüşümün en güçlü şekilde yaşandığı alanların başında geliyor.”

Sağlık Sektöründeki Dijital Dönüşüm Teknolojide Yaşanan Gelişmelere Paralel Gerçekleşiyor

“Sağlık sektöründeki dijital dönüşüm elbette teknolojide yaşanan gelişmelere paralel gerçekleşiyor.  Ancak bu dönüşümü tetikleyen başkaca gelişmeler de oldu. Dünya nüfusundaki artış, yaşanan demografik değişiklikler ve ortaya çıkan küresel sağlık krizleri gibi sebepler, sağlık sistemlerinde hızlı bir değişim ve dönüşümü zorunlu kıldı. Özellikle COVID-19 küresel salgını sonrası dünyada, sağlık sistemlerinin kriz yönetme kabiliyetlerinin çok daha kapsamlı ve ayrıntılı bir şekilde planlanması, donatılması ve sağlık hizmetlerinin yeni yöntemlerle desteklenerek sunulması gerekliliği ortaya çıktı. Bu süreçte devletlerin hızlı karar alma kabiliyetleri, sağlık yönetişim süreçlerinin etkin hâle getirilmesi, vatandaşların sağlığa erişiminin kolaylaşması, vatandaşların sağlığın takibi gibi birçok mesele kritik önem kazandı. Bu noktada dijital dönüşümün etkisiyle dünyada değişen hasta profiline de dikkati çekmek gerekiyor. Hastalar, internet vb. kitle iletişim araçları sayesinde sağlık bilgilerine daha kolay erişebiliyor ve kendi sağlık yönetim süreçlerinde daha fazla söz sahibi olmak istiyorlar.”

Sağlık Hizmeti Sunumunda Son 22 Yılda Önemli Bir Mesafe Katettik

“Türkiye olarak sürekli gelişen bir sağlık sistemine sahibiz. Sağlık hizmeti sunumunda son 22 yılda önemli bir mesafe katettik. Gelinen noktada bu süreci daha ileri bir noktaya taşırken sağlığın bilim ve teknolojisini üreten, sürdürülebilir bir sağlık altyapısını güçlendiriyoruz. Günümüzde hızla gelişen yapay zekâ uygulamaları ile sağlık sektörünü yeniden yapılandırıyoruz. Yeni teknolojilerle sağlık kurum ve kuruluşlarının yönetimi başta olmak üzere sağlığın korunması, tedavi süreçleri ve hastalarla iletişim gibi tüm süreçleri elden geçiriyoruz. Sağlık hizmetlerinin sunumunda randevu, takip, raporlama gibi işlemler, internet altyapısı ve mobil bağlantı çözümleri ile büyük oranda sanallaşmış durumda. Klinik alanda yapay zekâ uygulamaları ile teşhis, tanı, tedavi, rehabilitasyon ve sağlığın korunması gibi süreçlerde yeni yöntemleri hayata geçiriyoruz. Dijitalleşmede başarılı EMRAM validasyon deneyimine sahip sağlık kuruluşlarımızın sayısı her geçen gün artıyor. Bu durum aynı zamanda, dijitalleşen sağlık eko sisteminin kökleşmesine ve derinleşmesine yol açıyor.”

Türkiye ‘Sağlık’ Kategorisinde 90 Puanla Dördüncü Sırada Yer Alıyor

“Avrupa Komisyonu’nun 2024 yılında yayımladığı e-Devlet Ölçütü raporunu takip etmişsinizdir. Bu raporda puanlama yapılırken dört temel kritere yer verildiğini görüyoruz: Kullanıcı odaklılık, şeffaflık, temel etkinleştiriciler ve sınır ötesi hizmetler. Avrupa Komisyonu raporunda, Avrupa Birliği hükümetlerinin genel performans puan ortalaması 76 olarak tespit ediliyor. Yine aynı raporda Türkiye 83 puanla AB ortalamasının üzerinde değerlendiriliyor. Aynı raporda Türkiye, 11 puanlık artış ile son dört yılda en çok gelişme gösteren ülkelerden birisi olarak gösteriliyor. Burada en önemli göstergelerden birisi de sağlık alanında yapılan değerlendirme. Türkiye ‘Sağlık’ kategorisinde 90 puanla dördüncü sırada yer alıyor. İlk üç sırada Lüksemburg, Malta ve Estonya’nın yer aldığı dikkate alındığında, nüfus büyüklüğüne göre ülkemiz birinci sırada bulunuyor.”

Bir Dizi Dijital Sağlık Uygulamasına İmza Atmış Bulunuyoruz

“Türkiye olarak dijital dönüşüm alanında da son 22 yılda önemli bir mesafe kat ettik. Sağlık hizmeti sunumunda devreye aldığımız teknoloji, altyapı, yazılım ve uygulamalar Türkiye’de dijital dönüşümün öncüsü oldu. Dijital sağlık alanında dünya çapında marka ülke hâline geldik. Sağlığın bugününü değiştiren ve geleceğini etkileyen bir dizi dijital sağlık uygulamasına imza atmış bulunuyoruz.”

Önümüzdeki Dönemde Koruyucu Sağlık Hizmetini Geliştirmeyi Hedefliyoruz

“Burada Sağlık Bakanlığımızın yeni dönem yol haritasında öne çıkan bazı başlıklarımızı da sizlerle paylaşmak istiyorum: Sağlık Bakanlığı olarak önümüzdeki dönemde bireyin kendi sağlığı üzerindeki sahiplenmesini ve kontrolünü artırdığı koruyucu sağlık hizmetini geliştirmeyi hedefliyoruz. Elbette doğru yerde, doğru zamanda, etkin tedavinin mümkün olacağı, verimli ve sürdürülebilir sağlık sistemini güçlendireceğiz. Bu süreçte aile hekimliğimizi güçlendiriyoruz. Birinci basamağın ikinci ve üçüncü basamakla entegrasyonunu artırarak vatandaşımızın doğru yerde, doğru zamanda, etkin tedaviyi alarak şifa bulmasına önem veriyoruz. Şeffaf, bilişim tabanlı, bilimsel verilere ve risk yönetimine dayalı, yapay zekânın kullanılacağı çoklu denetim mekanizmasını geliştireceğiz. Çok sayıda branşta Denetim ve Değerlendirme Bilim Kurulları oluşturuyoruz.”

Üreten Sağlık Modeli’ni Hayata Geçirmek İstiyoruz

“Sağlık Bakanlığı olarak yeni dönemde hekimlerimizin bilim üretmeleri noktasında en güçlü şekilde teşvik edici bir rol oynayacağız. TÜSEB üzerinden oluşturacağımız ekosistem ile bilhassa Faz-1 çalışmaları yürüten bilim insanlarımıza destek vereceğiz. ‘Yeni bir şey söyleyeceğim, yeni bir şey üreteceğim.’ diyen arkadaşlarımızın arkasında duracağız. Çünkü biz, ülkemizin ekonomik büyümesine ve kalkınmasına katkı sunacak, marka ve katma değer oluşturacak Üreten Sağlık Modeli’ni hayata geçirmek istiyoruz. Bu çerçevede millî sağlık hamlemizin lokomotifi olacak yeni TÜSEB vizyonumuzu hayata geçiriyoruz. TÜSEB öncülüğünde başlatmakta olduğumuz ve tüm paydaşları kapsayan Üreten Sağlık Modeli, sağlık sektörünü Türkiye’nin lokomotif sektörü hâline getirmeyi ve sağlık alanında önemli bir dönüşüm sürecini tetiklemeyi hedefliyor. Sanayinin üretim gücünü, üniversitelerin Ar-Ge çalışmalarını ve devletin teşvik eden rolünü bir araya getiriyoruz. Araştırma Hastanelerinde Teknoloji Transfer Ofisleri kuruyoruz. Ar-Ge ve üretim süreçlerini planlıyor, Ar-Ge ekiplerine gerekli bilgi ve deneyim aktarılmasına rehberlik ediyoruz. Finansal olarak desteklediğimiz projeler sonucu ortaya çıkan ürünlerin güvenilirliğinin ve etkinliğinin klinik çalışmalarla kanıtlanmasını teşvik ediyoruz. Ticari ürüne dönüşmeleri için teknoloji transfer ofislerini aktif bir şekilde kullanıyoruz. Öte yandan TÜSEB bünyesinde kurduğumuz Türkiye Sağlık Veri Araştırmaları ve Yapay Zekâ Uygulamaları Enstitüsü (TÜYZE) aracılığıyla ulusal veri tabanımızda bulunan verileri bilim dünyamız ile paylaşıyoruz. Böylelikle bu verilerin sağlık bilim ve teknolojilerinin gelişmesine, yeni ürünlerin geliştirilmesine hizmet etmesini amaçlıyoruz. Sözlerime son verirken HIMSS Eurasia 2024 Sağlık Bilişimi ve Teknolojileri Eğitimi, Konferansı ve Fuarı’nın hayırlı olmasını diliyorum. Bu nitelikli organizasyonun bilimsel çıktılarının, dünyada sağlık hizmetlerinin kalitesine değer katmasını ümit ediyorum. Tüm katılımcılara saygılar sunuyorum, Allah’a emanet ediyorum.”

Kaynak: Sağlık Bakanlığı