Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şu şekilde:
“Aziz milletim, sevgili İstanbullular, siyasi partilerin saygıdeğer genel başkanları, şehitlerimizin değerli yakınları, kahraman gazilerimiz, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, hürmetle, muhabbetle selamlıyorum. Buradan sizlerin aracılığıyla tüm İstanbul’a, tüm Türkiye’ye, 85 milyonun her bir ferdine selamlarını ve saygılarımı iletiyorum. Türkiye Yüzyılı’nın tüm kahramanlarına şükranlarımı arz ediyorum. 15 Temmuz’un 7. yıl dönümünde 85 milyon olarak yine tek bile, tek yüreğiz. Şehitlerimizi anmak, milli irade zaferimizi kutlamak üzere bir aradayız. 15 Temmuz gecesi mübarek kanlarıyla sulayan, devletine, milletine, istikbaline sahip çıkarken şehit düşen tüm kardeşlerime Allah’tan rahmet niyaz ediyorum. İstikbal mücadelemizin şanlı sayfalarından birini daha andığımız bu anlamlı günde okuduğu dualar ve hatim-i şeriflerle gururlandıran herkese teşekkür ediyorum.
Gözünü kırpmadan şehadete koşan tüm yiğitleri buradan minnetle anıyorum. Rabbim şehitlerimizi cemaliyle müşerref kılsın. Gazi olan tüm kardeşlerime ülkem ve milletim adına şükranlarımı arz ediyorum. Tartışmanın ilk anlarından itibaren sokağa çıkarak darbecilere geçit vermeyen herkese, şahsım, ailem ve milletim adına sonsuz teşekkür ediyorum. Dünyanın 4 bir yanında darbe girişimini yüreği ağzında takip eden, Türkiye’ye ‘Halel gelmesin’ diyen gerçek dostlarıma selamlarımı, muhabbetlerimi gönderiyorum. Bir gerçeği tekrar ifade etmek istiyoruz. Biz şehitlerinin yaşadığına inanan ve şehitleriyle yaşayan bir milletiz. Bu topraklarda olanlardan çok daha fazlası toprağın altında yatıyor. Onların canlarına kast edenleri unutmamak bizim görevimizdir. Milletin istiklalini yine milletin azim ve kararının kurtardığı o tarihi gecede kimin nerede durduğunu not ettik.
FETÖ’cü hainleri tanıdığımız gibi onlara destek verenleri de hafızamıza silinmeyecek şekilde kaydettik. Hainlere alkış tutan o elleri, insanlar şehadete koşarken darbecilerle anlaşıp tankların arasından kaçan korkakları, daha 15-16 yaşındaki gencecik çocuklar toprağa düşerken, bu çocukların katilleriyle kadeh kaldıranları unutmadık, unutmuyoruz.
O gece kanla yazılan destanı tekrar hatırlatıyoruz. Pusuda bekleyen odaklara hep beraber net bir mesaj yolluyoruz. 15 Temmuz’un 7. sene-i devriyesinde bir kez daha ilan ediyorum, değil üzerinden 7 yıl 70 yılda geçse 15 Temmuz’un unutulmasına ve unutturulmasına izin vermeyeceğiz. Evlatlarımızın kanını akıtan alçaklara olan öfkemizi, diri ve dinç tutacağız. Kardeşlerim, milletinlerin tarihinde bazı dönüm noktaları vardır. 15 Temmuz bizim açımızdan işte böyle bir kilometre taşıdır. Biz 15 Temmuz gecesi sadece kanlı darbe girişimini püskürtmekle kalmadık, milletçe nesilden nesile şanla ve gururla anlatacak bir desten yazdık. Milli iradenin tankla, topla, tüfekle, sivillerin üzerine bomba yağdıran uçaklarla teslim alınamayacağını deklare ettik. Türkiye’nin geçilmez olduğunu işgalcilere yeniden hatırlattık. Millet olarak kıyama nasıl kalkılacağını, nasıl tek yürek haline gelineceği tüm dünyaya gösterdik. Her yaştan, zümreden, siyasi görüşten insanın bağımsızlığı söz konusu olduğunda bir gecede nasıl kenetlenebileceğini ortaya koyduk. 15 Temmuz bizim onurumuzdur, haysiyetimizdir, şeref madalyamızdır. 15 Temmuz istiklal beyannamesidir. 85 milyon vilayetimizin tamamı eşine az rastlanan bir direnişe sahne oldu. Bu ülkesi ve milleti için canından geçenlerin direnişidir. Bu, çoluk çocuğunun rızkını, tarlasının bir yıllık hasadını, traktörünün lastiğini yakarak darbecilerin geçişine dur diyenlerin direnişidir. Bu istiklal ve istikbalini terör örgütlerinin insafına ve tasarrufuna bırakmamak için can verenlerin şehadet şerbetini içenlerin direnişidir.”
Bay Bay Kemal’in tankların arasından nasıl sıyrıldığını biliyorsunuz değil mi? Tanklar Bay bay Kemal’i alarak Bakırköy Belediyesine götürdüler. Dedi ki ‘Ben Erdoğan’ın geleceğini bilmiyordum’ ben senin öyle gideceğini bilseydim uçağımı biraz daha erken indirir seninle birlikte giderdim. Bunlar korkak, pısırıktır. Darbeci hainler canımıza kast edecek kadar gözlerini karartmışlardı. Kaldığımız yere gönderilen suikast timinden kıl payı kurtulduk. Benim korumalarım şehit oldular. Ancak 15 Temmuz kalkışmasının asıl muhatabı milletti. Türkiye topyekün bir işgal girişimine maruz kaldı. Darbecilerin hedefindeki kurumlara baktığımızda bunu çok net bir şekilde görüyoruz. Meclisimiz bombalandı, Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığımız, Ankara Emniyet Müdürlüğümüz ve diğer birimlerimiz çok ağır saldırıya uğradı. Türkiye Cumhuriyeti’nin sembollerini hedef aldılar. Kolay değil 251 şehidimiz oldu. 2 bin 200’ü aşkın gazimiz oldu. Milletimizin peygamber ocağı olarak gördüğü ordusuyla arasını açmayı hedeflediler. Biz ordumuza peygamber ocağı olarak bakarız. Ama onların öyle bir derdi yok. Dikkat edin bizim askerimizin adı nedir ‘Mehmetçik’. Neden bizim askerimize Mehmetçik demişiz? Küçük Muhammed adına Mehmetçik demişiz. Dünyada, İslam dünyasında hiçbir ülkede böyle bir isim yok. Sadece bizde var. Onun için Mehmetçik çok önemli. Mehmetçik’i yedirmeyiz, gereği neyse yaparız. Kamu kurumları içerisinde güvensizlik oluşturarak devletimizi zaafa uğratmaya çalıştılar. Milli bünyemizde olunmaz yaralar açmak istediler. Doğu ile Batı’yı, Avrupa ile Asya’yı birbirine bağlayan köprünün işgal edilmesi de bir mesajdı. O köprü burada. İşgal edebildiler mi? Çünkü benim milletim, kadınıyla, çocuğuyla tankların altına yattı. Tüm bu kirli senaryoları yırtıp attık.
Köle olmayacağız, mandaya boğun eğmeyeceğiz, devletimizi parçalatmayacağız, ezanlarımızı susturmayacağız, şanlı bayrağımızı indirtmeyeceğiz dedik. 251 şehit verdik ama yurdumuzu alçaklara uğratmadık. FETÖ’cü alçaklara teslim olmadık. 15 Temmuz ruhunu anlamayanlar, Çanakkale’yi, Sakarya’yı, Dumlupınar’ı anlayamaz. Milletimizin kodlarındaki istikbal aşkını anlayamazlar. Hakkıdır Hakk’a tapan milletimin istiklal’ mısrasını anlayamazlar.
” Suriye’ye yönelik harekatlarımızda ülkemizi terör koridoruyla çevreleme planlarını boşa çıkardık. Başlarını çıkardıkları anda devletimizin demir yumruğunu tepelerine tepelerine indiriyoruz. Ama dikkat edin birileri de Kandil’den destek arıyor. Biz Bay bay Kemal’in yanındayız diyorlar. Milletimiz yanında olmadıkça hiçbir şey olmaz. Biz milletimizle yürüyoruz onlar Kandil ile yürüyorlar.
NATO zirvesinde FETÖ ile birlikte diğer terör örgütlerine karşı tavizsiz duruşumuzu tekrar ifade ettik. NATO Liderler Zirvesindeki havayı gördünüz değil mi?”
Hulusi Akar, 15 Temmuz gecesi yaşanan o anları ilk kez anlattı
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.