Kaynak: "Bülten"
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: ADALETİN TECELLİSİNE NEZARET EDENLERİN EĞİTİMİ, YETİŞTİRİLMESİ AYRI VE BAŞLI BAŞINA MÜHİM BİR MESELEDİR
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2002’de 9 bin civarında olan hakim ve savcı sayısının bugün 25 bine yaklaştığını belirterek, “Hiç şüphesiz bu sayısal büyümeye kalitenin de eşlik etmesi, niceliğin nitelikle desteklenmesi önemlidir.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde 1. Dönem Hakim ve Savcı Yardımcıları Eğitimi Açılış Töreni’nde yaptığı konuşmada, yargı faaliyetlerinin gücünü ve itibarını hukukçunun ehliyetinden, adalete bağlılık gibi üstün ahlaki değerlerinden aldığını vurguladı.
Bu hakikat temelinde, güven veren adalet için etkin eğitim anlayışıyla Adalet Akademisi’nin yenilendiğini, güçlendirildiğini, imkanlarının genişletildiğini anlatan Erdoğan, yargı sisteminin bel kemiğini oluşturan hakim ve savcıların en iyi şekilde yetişmeleri ve görevlerini layıkıyla yapabilmeleri için hiçbir fedakarlıktan kaçınmadıklarını söyledi.
Erdoğan, hakim ve savcı yardımcılığı müessesesinin, bu inançla sürdürülen bir fikri takibin ve arayışın ürünü olduğuna dikkati çekerek, ülkede hukuk öğrenimi görmüş önemli sayıda insanın, hukuk eğitimi veren önemli sayı ve çeşitlilikte kurumların, fakültelerin bulunduğunu kaydetti.
Son 22 yılda avukat, noter, hukuk eğitimi görmüş personel, hakim ve savcı sayılarında kayda değer bir artış sağlandığını dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:
“2002 yılında 9 bin civarında olan hakim savcı sayımız neredeyse 3 kata yakın bir artışla bugün 25 bine yaklaştı. Hiç şüphesiz bu sayısal büyümeye kalitenin de eşlik etmesi, niceliğin nitelikle desteklenmesi önemlidir. Bu bakımdan adaletin tecellisine nezaret edenlerin eğitimi, yetiştirilmesi ayrı ve başlı başına mühim bir meseledir. Hukukta belli ölçüde kurumsallaşmış, artık gelenekselleşmiş bir eğitimden, bu eğitimin bir metodolojisinden söz edebiliriz. Ancak bu eğitimin iyi bir hakim, iyi bir savcı veya iyi bir avukat olarak temayüz etmesinin garantisi olmadığını yine hepimiz biliriz.
Şu ayrımı çok iyi yapmamız şarttır. Hukuk fakülteleri ideal ve mevzu hukuku öğretir. Mesleki bilgi, beceri ve yeterlilik ise fakülte eğitimini aşan bir çabayı gerektirir. Mesleki olgunluk ve yeterlilik bizzat o mesleği icra ederek gelişen melekelerdir. Bilgiyi, hikmet ve irfanla buluşturan değerlerdir. Fakat değerler ile bilgi arasında bağ kurmayı sağlayan köprü ise tecrübedir. Hazreti Mevlana’ya atfedilen bir sözde bu ayrım şöyle anlatılıyor: ‘Gençlerin aynada göremediklerini yaşlılar bir tuğla parçasında okurlar.'”
Kaynak: Adalet Bakanlığı
ADALET BAKANI TUNÇ, 1. DÖNEM HAKİM VE SAVCI YARDIMCILARI EĞİTİMİ AÇILIŞ TÖRENİ’NDE KONUŞTU