CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan geçtiÄŸimiz günlerde MHP Genel BaÅŸkanı Devlet Bahçeli ve Yeniden Refah Partisi Genel BaÅŸkanı Fatih Erbakan ile 6 Åžubat’ta meydana gelen KahramanmaraÅŸ merkezli depremlerden etkilenen Gaziantep’in Nurdağı ilçesinde “Gaziantep-Kilis Afet Konutları Temel Atma Töreni”ne katılmıştı.
Tören sırasında yaptığı konuÅŸmada muhalefeti hedef alan CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan “Bunlar ne anayasa bilir ne kanun. Bunların demokrasiyle filan zaten yakından uzaktan alakası yok. Bunlar teröristlerle el ele, kol kola yol yürürler. 14 Mayıs’ta bunları Cudi‘ye, Gabar’a, Bestler Dereler’e gömmeye var mıyız? GeçmiÅŸte gömdük mü? Gene gömeceÄŸiz. Hiç endiÅŸeniz olmasın” ifadelerini kullanmıştı.
ErdoÄŸan’ın sözlerine Ä°YÄ° Parti’nin grup toplantısında yanıt veren Genel BaÅŸkan Meral AkÅŸener, “Milyonlarca vatandaşına düşman gözüyle bakmandan, biz utanıyoruz. Ama belli ki sen, hiç ama hiç utanmıyorsun. Bu yüzden de, nefret saçmaya, öfke kusmaya, tam gaz devam ediyorsun. Hatta muhalefeti, Cudi‘ye Gabar’a gömmekten bahsedecek kadar, ÅŸirazeden çıkıyorsun. Ä°nanabiliyor musunuz? Aynen böyle söylüyor. ArkadaÅŸ bizi, Cudi‘ye, Gabar’a gömecekmiÅŸ. Bak Recep Bey; Cudi ve Gabar, senin için vatan olmayabilir. Ama bizim için, Rize ne kadar vatan toprağıysa; Cudi de, o kadar vatan toprağıdır. Kocaeli ne kadar vatan toprağıysa; Gabar da, o kadar vatan toprağıdır” ifadelerini kullandı.
AkÅŸener’in konuÅŸmasından satırbaÅŸları şöyle; “Kalbini karartmış bir iktidar tarafından yönetiliyoruz. Bir milletin ahını, bir annenin acısını, Ä°ki küçücük çocuÄŸun gözyaÅŸlarını bile, görmezden gelen, vicdansız bir iktidar. Mesela uzun zamandır; ciddiyetten mahrumuz. Çünkü; görev bilincini kaybetmiÅŸ bir iktidar tarafından yönetiliyoruz. VerdiÄŸi hiçbir sözü, tutamayan, mafyaları, simsarları, uyuÅŸturucu kaçakçılarını kollayan, Sinan AteÅŸ’in katillerine göz yuman, zalim bir iktidar. Sorumsuz bir iktidar. Korkak bir iktidar ve artık vaktini, çoktan doldurmuÅŸ, son kullanma tarihi geçmiÅŸ bir iktidar.
Düşünün ki; Emniyet teÅŸkilatımız, cinayeti planlayan ÅŸahsı, bir milletvekilinin, evinde yakalıyor. Buna iliÅŸkin, tutanak tutuyor. Nasıl oluyorsa oluyor, o tutanak, ortadan kayboluyor. Ve bugün, o tutanak, dava dosyasında yok. Böyle bir rezalet olabilir mi? Böyle devlet yönetilir mi? Hey gidi hey… Neydin, ne oldun Recep Bey? “Cesaretin sembolüyüm” diye geldin; giderayak, esaretin sembolü oldun. “Milletin adamıyım” diye geldin; giderayak, mafyaların, simsarların, kuklası oldun. Bir zamanlar, geçmiÅŸ iktidarların hatalarından, ders alırdın. Åžimdiyse, kendi hatasını göremeyecek kadar kör, doÄŸruları duyamayacak kadar da, sağır bir adam oldun. “Neredeeen, nereye?” deÄŸil mi Recep Bey? Görüyorum ki, artık sende; AyÅŸe AteÅŸ’e verdiÄŸi sözü tutacak, basiret yok. Babasız kalan Banu Çiçek’in, Bengüsu’nun, karşısına çıkacak, yüz yok. Elindeki sınırsız yetkiye raÄŸmen, katillerden hesap soracak, cesaret ise, hiç yok. Hiç merak etmeyin. Recep Bey’in yapamadığını, biz yapacağız. Onun tutamadığı sözü, biz tutacağız. Ne olursa olsun; Sinan AteÅŸ’in kanını, yerde bırakmayacağız. Katiller, cezasını çekecek. Azmettirenler, cezasını çekecek. Yataklık edenler, cezasını çekecek. Bu iÅŸin üstünü örtmeye kalkışanlar da, cezasını çekecek.
Seçimlere 39 gün kala, BTK, yeni bir sosyal medya düzenlemesini, yürürlüğe aldı. Bu düzenlemeye göre, artık; sosyal medya platformları, kiÅŸisel bilgileri adli makamlara, iletmekle yükümlü olacak. Peki nasıl iletecek? Herhangi bir yargı kararı olmadan iletecek. Bir soruÅŸturma bahanesi bulmak, yeterli olacak. Yani; bir İçiÅŸleri Bakanlığı yetkilisi; “Åžu kiÅŸi hakkında soruÅŸturma var. Bana bilgilerini verin.” dediÄŸinde; o bilgiler, derhâl iletilecek. Bu ÅŸekilde; yargı önünde, suçu ispatlanmamış kiÅŸilerin, tüm ÅŸahsi bilgileri, talep edilebilecek. Düzenlemenin ilgili kısmı, aynen şöyle diyor: “Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak, devletin birliÄŸini ve ülke bütünlüğünü bozmak, Anayasal düzene ve bu düzenin iÅŸleyiÅŸine karşı suçlar, Devletin sırlarına karşı suçlar ve bu kapsamda içerik oluÅŸturan ve yayan faillere, ulaÅŸmak için, gerekli olan bilgiler…” Yani mesela; Gerçek enflasyon verilerini inceleyen ENAG, “yanıltıcı bilgi yaymaktan” susturulacak. Ãœstelik sadece ENAG deÄŸil; ENAG verilerini, paylaÅŸan hesaplar da susturulacak. Mesela; “Kızılay’ın çadır satışını” haber yapanlar ve yayanlar, “devlet sırrını açığa çıkardı” diye susturulacak. Mesela; “Dört gün oldu, bir tane arama kurtarma ekibi gelmedi” diyenler, “Devletin birliÄŸini bozuyor” diye susturulacak. Yani böylece; tek adam rejiminin, diktatörlüğe doÄŸru uzanan yoluna, bir taÅŸ daha döşenecek. Türk demokrasinin önüne, ördükleri duvarlara, bir tuÄŸla daha konulacak. Türk gençlerine, layık gördükleri hapishane düzenine, bir pranga daha eklenecek. Ä°ÅŸte size, Recep Bey ve arkadaÅŸlarının, Türkiye’ye layık gördüğü, yüksek demokrasi standardı. Gerçekten ibretlik. Ãœstelik düzenleme, bununla da sınırlı deÄŸil. Aynı zamanda, sosyal medya platformlarının, tüm kiÅŸisel verileri, Türkiye’de tutmasını da mecbur kılıyor.
Hâlbuki 30 yıl önce, internetin hayatımıza girişi ile birlikte, tüm sınırlar ortadan kalkmıştı. Ama bugün Recep Bey, internete sınır çizmeye kalkıyor. Böyle bir vizyonsuzluk olabilir mi? Yanlış anlaşılmasın. Biz, verilerin ülkemizde tutulmasına itiraz etmiyoruz. Biz, bunun zorla, yasakla ve iktidarın, hukuksuz çıkarları için yapılmasına itiraz ediyoruz. Bakın, artık bulut bilişim çağındayız. Dolayısıyla artık, bu şirketler, verilerini, kendi ülkelerinde bile tutmuyorlar. Peki nerede tutuyorlar biliyor musunuz? Enerjinin ucuz olduğu ülkelerde tutuyorlar. İnternet altyapısının, güçlü olduğu ülkelerde tutuyorlar. Hukukun üstün olduğu ülkelerde tutuyorlar. Çünkü tüm yatırımlarını, ekonominin, öngörülebilir olduğu ülkelere yapıyorlar. İşte biz, bu çapsızlığa, bu vizyonsuzluğa isyan ediyoruz. Çünkü, Türkiye de, bu ülkelerden biri olabilirdi. Ama Recep Bey ve liyakat abidesi kadrosu yüzünden, maalesef olamadı. Çünkü her konuda olduğu gibi, bu konuda da, kendi beceriksizliklerini kabullenmek yerine, yasaklar koyarak, esas meseleyi görmezden gelmeyi seçtiler. Ve en sonunda, bu iktidar sayesinde Türkiye, bu son düzenleme ile birlikte; internete sansür getiren, demokrasi öncüsü ülkelerin arasında yerini aldı.
BTK’nın yapmış olduÄŸu bu düzenleme; sosyal medya platformlarını, saray medyasına çevirme giriÅŸimidir. Bu düzenleme; Facebook’ta, milletimize, bitmeyen bir penguen belgeseli izletme çabasıdır. Ellerindeki binlerce trole raÄŸmen, istedikleri algıyı yönetemediler. Emirlerindeki, onca kanala raÄŸmen, milletimizi, yalanlarına inandıramadılar. Attıkları onca iftiraya raÄŸmen; oylarının eriyiÅŸini, bir türlü durduramadılar. Çünkü bu hükûmetin depremdeki acizliÄŸini, sosyal medya ortaya çıkardı. Saray medyası, sahte baÅŸarı hikâyeleri yazarken, Kızılay’ın depremzedelere çadır sattığı haberi, sosyal medyadan yayıldı. Toplanan vergilerin, kimlerin cebine girdiÄŸini, sosyal medya duyurdu. Ä°ÅŸte tam da bu yüzden; Rezilliklerini meydana döken, her ÅŸeye düşmanlar. Sosyal medyaya düşmanlar. Gençlere düşmanlar. Gençlerin kullandığı, tüm teknoloji araçlarına düşmanlar. Kuzey Kore’ye özenen bir Türkiye ile, Avrupa standartlarında bir demokrasiyi, doyasıya yaÅŸayan bir Türkiye arasında, bir tercih yapacaksınız. Kim Jong’un izinden gidenlerle, Atatürk’ün gösterdiÄŸi istikamete yürüyenler arasında, bir tercih yapacaksınız.”
Son Dakika: Ä°srail güçleri Mescid-i Aksa’ya saldırdı! Türkiye’den de tepki gecikmedi
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.