Sabah erken saatlerde Şişli Kurtuluş Caddesi 126 numarada meydana gelen olayda, sabah okula gitmesi için 14 yaşındaki kızı Nikol Odabaşı’nı uyandırmak isteyen annesi odasına girdi. Küçük kızın odada olmadığını görüncepanik halinde etrafta kızını arayan anne Odabaşı, arka bahçede 14 yaşındaki küçük kızını hareketsiz bir şekilde yatarken buldu.
6. kattan aşağıya düştüğü tespit edilen Ermeni uyruklu Nikol Odabaşı’nın olay yerinde hayatını kaybettiği anlaşıldı. Küçük kızın hayatını kaybettiğinin anlaşılması üzerine olay yerine Asayiş ve Olay Yeri İnceleme Ekipleri sevk edildi. Asayiş ekipleri çevrede güvenlik çemberi oluştururken, olay yeri inceleme ekipleri ise küçük kızın düştüğü bahçede ve evinde incelemeler yaptı. İncelemelerin ardından hayatını kaybeden kızın cesedi, Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Talihsiz kızın kat’i ölüm nedeni Adli Tıp Kurumu’nda yapılacak olan otopsinin ardından ortaya çıkacak.
Vefat eden küçük kızın torunun arkadaşı olduğunu söyleyen Kıymet Atsız, “Okuldan tanıyorum. Annesi sabah kalkmış kızımı kaçırdılar demiş. Sağa sola bakmış sonra arkaya bakmış. Kızımı kaçırdılar demiş. Evin içinde bulamamış. Kızı yerde görmüş. Nasıl düştüğünü bilmiyoruz” dedi.
Feriköy Ermeni Okulu’nda okuyan Nikol Odabaşı’nın 3 yıl önce girdiği bir öykü yarışmasında birinci olduğu öğrenildi. Öyküsünde ağacın işlenerek kalem olma sürecini acıklı bir dille anlatan Odabaşı, ardından raflardaki yerini alan kalemin küçük bir kız tarafından satın alındığını, kızın ablasının kalemi beğenmeyerek kırmaya çalıştığını ancak direnen kalemin kırılmadığını ve kızın o kalemle yazdığı ilginç şiire yer veriliyor.
Odabaşı’nın hikayesindeki ifadeler ve şiiri dikkat çekti; “Artık turuncu ve sivri uçlu bir kalemdim. Beni bir defterin yanına bıraktı. Defter pembe kapaklı küçük bir defterdi. Kız defteri açtı. Beni eline aldı. Tam bir şey yazacaktı ki odasına ablası girdi. Kız hemen beni ablasına gösterdi. Ablası ‘Bula bula, bunu mu buldun?’ dedi ve beni kızın elinden aldı ve kırmaya çalıştı. Kırılmamak için kendimi zor tutuyordum. Nihayet başardım, abla beni sinirle masaya fırlattı ve dışarı çıktı. Kız da beni alıp bir kez daha öptü, sonra masasına oturdu ve bir şiir yazmaya başladı. Şiirde: ‘Benim bir kalemim var, Beni hayallerime uçuran, Beni uzaya kadar çıkarabilen, Sihirli bir kalemim var’ yazılıydı. O bana baktı ben ona baktım. Bana çok güzel ve şefkatle bakıyordu. Artık emindim ben ona aittim ve hep onun olacaktım.”
Ankara bu iddiayı konuşuyor: Kılıçdaroğlu, Muharrem İnce’ye Milli Eğitim Bakanlığı teklif edecek
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.