Aynı şey, Teknoloji uzmanı Robert G. Reeve’in de başına geldi. Twitter’da karşısına çıkan diş macunu reklamlarına dair bir açıklama paylaşan Reeve, bu reklamların tek sebebinin telefonların bizi dinlemesi olmadığını belirtti.
Reeve, ailesinin yanında kaldığı birkaç haftalık süre boyunca sürekli olarak evde kullandıkları diş macununun reklamlarına maruz kaldığını ancak bu konuda hiç konuşmadığını veya internette o macunla ilgili hiç arama yapmadığını ifade etti. Peki o reklamları görmesinin sebebi neydi?
Reeve, bunun açıklamasının çevremizdeki insanlar olduğunu vurgulayarak, “Telefonunuz düzenli olarak başka bir telefonla aynı GPS konumundaysa, zamanla satın alma ve tarama geçmişiniz de birbirine bağlanır” ifadelerini kullandı.
Bir başka deyişle, çevremizdeki insanların aradıkları da bizi etkiliyor.
Biz de Reeve’in bu paylaşımından yola çıktık ve hepimizin kafasını kurcalayan bu meseleyi uzmanlarla masaya yatırdık. Akıllı telefonların bizi dinlediği efsane mi, gerçek mi? Çevremizdeki insanların tarama geçmişi bizi ne denli etkiliyor? Siber Güvenlik Uzmanları Alev Akkoyunlu ve Osman Demircan anlattı…
NET DELİL BULUNAMADI AMA…
Telefonların bizi gerçekten de dinlediğini ama durumun düşünüldüğü gibi olmadığını söyleyen Osman Demircan, “Bulunduğunuz ortamda bir ürün ya da hizmetten bahsederken telefonlar bu bilgiyi alarak reklama dönüştürmüyor. Bizi dinleyen akıllı telefonlarımıza giren Siri, Google Asistan ya da Alexa gibi sistemler. ‘Hey Google’ ya da ‘Hey Siri’ dediğimizde bu sistemler bize tepki veriyor. Aslında bu tarz uygulamalar yüzünden vatandaşlar dinlendiğini düşünüyor. Birçok siber güvenlik firması tarafından ortam dinlemesi ile ilgili testler yapıldı ve bir sonuç alınamadı. Hatta sosyal medya platformlarında sürekli reklamlar ile karşılaşıldığı için test telefonlarına sadece sosyal medya uygulamaları kurularak da denendi. Yine de dinlendiğimize dair net bir delil bulunamadı” dedi.
“Birçok popüler uygulama ile testler yapılmış olmasına rağmen testin dışında kalan milyonlarca başka uygulama var” diyen Demircan, “Çok sayıda uygulama mikrofona ve ağ bağlantılarına erişim izni istiyor. Bu yüzden ‘Telefonlar bizi dinlemiyor’ desek bile uygulamalar aynı şekilde masum olmayabilir. Eğer ortam dinleniyorsa ilk sıradaki zanlı, kimin ürettiği belli olmayan ve bizden istediği gerekli gereksiz her türlü izni verdiğimiz uygulamalar olacaktır” ifadelerini kullandı.
‘FOTOĞRAF PROGRAMI MİKROFON ERİŞİMİ İSTİYORSA DİKKAT EDİLMELİ’
‘Dinlenmeyi ve reklamların bu şekilde önümüze gelmesini engellemenin bir yolu var mı?’ sorusunu yönelttiğimiz Osman Demircan, “Her ne kadar dinlemenin yapıldığına dair bir delil olmasa da telefonumuza indirdiğimiz uygulamaları kurarken bizden talep ettiği izinleri iyice sorgulamamız gerekiyor. Bir fotoğraf işleme programı mikrofona erişim sağlamaya çalışıyorsa o programda bir sorun olma potansiyeli gerçekten yüksek. Bunun dışında kullandığımız sosyal medya platformlarının mesajlaşma kısımlarında ve doğrudan mesajlaşma uygulamalarında mikrofon ve kameralara izin veriyoruz. Her ne kadar bizi dinlediklerinin ispatı olmasa da dinleme potansiyeli yüksek bu tarz uygulamalarda verdiğimiz erişimleri ‘Her zaman’ olarak değil ‘Uygulamayı kullanırken’ şeklinde değiştirmek gerekir” açıklamalarında bulundu.
UYGULAMALARIN KAMERA ERİŞİMLERİ SÜREKLİ KONTROL EDİLMELİ
Akıllı Telefon kullanıcılarının en büyük korkularından biri de kamera yoluyla izlenme…
İzlenmenin genellikle cihazın güvenlik açıklarından veya casus yazılım gibi kötü amaçlı yazılım yükleyen bir kişi tarafından gerçekleştirildiğinin altını çizen Alev Akkoyunlu, “Bazı kötü niyetli uygulamalar, kullanıcının izni olmadan kameraya erişebilir. Ayrıca, bazı hacker’lar, cihazların güvenlik açıklarından faydalanarak kameralara erişebilirler. Bu nedenle uygulamaların kamera erişimlerini sürekli olarak kontrol etmek ve kısıtlamak önemli bir güvenlik önlemidir” dedi.
Akkoyunlu, bazı kötü amaçlı yazılımların, hedef cihazların kameralarını ve mikrofonlarını uzaktan kontrol edebileceğini, böylece hedef kişinin etrafında neler olup bittiğini gözlemleyebileceğini de sözlerine ekledi.
‘UYGULAMALAR NEREDE OLDUĞUMUZU BİLE BİLİYOR’
Bir de konum takibi riski var tabii…
Akıllı telefonlarda GPS sistemlerinin çok gelişmiş olmasının konum takibi potansiyelini artırdığını söyleyen Osman Demircan, “Öte yandan telefonun bağlandığı baz istasyonu da lokasyon bilgisi veriyor. Bunların yanında eğer evde ya da iş yerinde kablosuz ağ üzerinden internete bağlanıyorsak aldığımız IP, lokasyon bilgisine de ulaşım sağlıyor. Ne yazık ki bu bahsedilen lokasyon bulma yöntemlerinden herhangi biri ile sosyal medya platformları nerede olduğumuzu biliyor Bunu engellemek için telefona uygulama kurulurken ‘Uygulama beni takip etmesin’ ya da ‘Uygulamayı kullanırken’ seçeneği seçilmeli” ifadelerini kullandı.
‘ORTAK IP KULLANAN KİŞİLERDE AYNI REKLAMLARIN ÇIKMASI OLASI’
Peki verilerimiz Dinlenme haricinde başka hangi yöntemlerle alınabiliyor?
Tek yöntemin uygulamalar yoluyla dinlenmek olmadığını söyleyen Osman Demircan, yöntemleri şöyle sıraladı:
–Reklamlar eğer operatör anlaşmalı olarak geliyor ise o an bağlanılan baz istasyonu üzerinden bölgesel reklam mesajları gönderilebiliyor.
–Ortak IP, reklam yöntemi için kullanılabiliyor. Beş kişilik bir ailenin hepsinin evde olduğunu ve hepsinin kablosuz interneti kullandığını varsayalım. Aile içinde yeni bir bisiklet almak ile ilgili bir sohbet geçtiyse ve aile bireylerinden biri arama motorunda ‘yeni bisiklet fiyatları’ araması yaptıysa, diğer aile bireylerinde de aynı reklamın çıkması çok olası.
–Lokasyon bazlı bir şekilde de reklamlar çıkabiliyor. Özellikle sosyal medya uygulamalarının lokasyon bilgisine de ulaşabiliyor olması, o lokasyon içerisinde reklamveren bir kurumun reklamlarının görünmesine neden olabilir.
–Lokasyon yöntemini arama motorları da kullanıp, bu şekilde sponsorlu reklamlar gösterebiliyorlar.
–Ayrıca arama motoru ile bir arama yapıldığında, bu arama kendini çerezlere yazıyor ve o çerezlere ulaşan diğer platformlar da yine aynı konu ile ilgili reklamlar göstermeye başlıyor.
Yapay zekâ yardımıyla kod yazımı veya hazır yazılım kütüphanelerinin kullanımı nedeniyle, acemi kod yazılımcıları tarafından da dinlenme gibi güvenlik ihlalleri kötü niyet olmadan bilinçsizce uygulamalara eklenebiliyor.
Siber Güvenlik Uzmanı Alev Akkoyunlu
GÜVENLİK ÖNLEMİ ALMAK İÇİN NELER YAPILMALI?
Bazıları dinlenmenin bir mahremiyet ihlali olduğunu düşünebilir, bazıları da uygun görüp rahatsız olmayabilir. Duruşunuz ne olursa olsun uzmanların bu önerilerini dikkate alın…
–Çok fazla gereksiz hak talep eden uygulamaları yüklemek dinleme potansiyelini artıracağından daha dikkatli olunmalı. Hatta gerekirse böyle programlar kullanılmamalı.
–Uygulama kullanılmadığı zamanlarda konum bilgileri kapatılmalı.
–Kurulan uygulamaların izleme talepleri geri çevrilmeli.
–Güvenlik önlemleri almak isteyen kullanıcılar, bir mobil güvenlik yazılımı kullanmalı.
Birçok sosyal medya ve web sitesi, reklam tercihlerinizi yönetmenize olanak tanır. Ayarlar bölümüne girerek, ilginizi çekmeyen reklam türlerini belirleyebilir veya kişiselleştirilmiş reklamları tamamen devre dışı bırakabilirsiniz. Gizlilik ayarlarınızı gözden geçirerek telefonunuzun veya uygulamalarınızın, kişisel verilerinizi toplamasını sınırlandırabilirsiniz.
Siber Güvenlik Uzmanı Alev Akkoyunlu
Siirt’in Yüksek Dağlarında Yetişen Işkın Bu Sene Piyasaya Sert Girdi
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.