Çaycuma ilçesinin Saltukova beldesindeki çiftlik evinde, 2012 ile 2014 yılları arasında 9 yaşlarındayken istismara uğradığını söyleyen H.K.Y. (19), 2019’da durumu okulundaki rehber öğretmenine anlattı. Rehber öğretmenin yetkililere bildirmesiyle de soruşturma başlatıldı. İstismarın olduğu ilk zamanlar ailesinden destek göremediği için şikayetçi olmadığını belirten H.K.Y., İsmail A.’nın kendisini ‘mehdi’ ilan ettiğini, ailesi ve diğer kişiler ondan korktuğu için konuşamadığını söyledi.
H.K.Y., İsmail A.’nın kendisini banyoya çağırıp, istismarda bulunduğunu belirterek, “O zamanlar İsmail A.’nın ‘mehdi’ olduğu söylenmişti. Birilerine söylersem çok kötü şeyler olacağını düşünüyordum” dedi.
Olay tarihinde ailece İsmail A.’nın evinde kalıp çalıştıklarını söyleyen H.K.Y.’nin annesi L.Y. ise ifadesinde, ” İstanbul‘da tanışmıştık, daha sonra ailecek yanına gittik. Şahıs, bize tarikat sisteminin bittiğini, mehdilik sisteminin geldiğini söylüyordu. Çevremizdeki insanlar da ona çok itibar ediyorlardı. Kızım yanında kalmaya başladıktan 1,5 yıl sonra bana hafif bir kanamasının olduğunu söyledi. Regl olduğunu düşündüm. Etrafımdakiler de ‘Bu kadar küçük yaşta regl olmaz’ dediler. Kızım bana olayı anlattı ancak ben ve çocuklarım, ailecek bu şahsın yanında kalmaya devam ettik. Daha sonra bizi gönderdi. Bu süreçte çocuğumu doktora götürmedim, şikayetçi de olmadım. Çocuğum okuldaki öğretmenlerine anlattıktan sonra savcılığın başlattığı soruşturma kapsamında doktora götürdüm. Ben olayı anladıktan sonra çok büyük bir hipnoz yaşadığımızı fark ettim. Ben, çocuğumu banyo yaptırırken her yerini sıktığını ve her yerine dokunduğunu öğrendim. O nedenle şahıstan tiksindim” diye konuştu.
İstismara uğrayan H.K.Y.’nin ablası N.M.Y. de ifadesinde, İsmail A.’nın, kendilerinde manevi saygısı ve sevgisi olduğunu; defalarca cinsel birliktelik yaşadıklarını söyledi. N.M.Y., İsmail A.’yı manevi olarak çok yüksek alim gördüğü için o dönem şikayetçi olmadığını ve ailesine durumu bildirmediğini anlattı.
‘Sanık İsmail A. ise Zonguldak 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki ifadesinde, “Ben 15 yıl önce H.Ş. isimli tarikatta İstanbul’da kalmıştım. Orada benim mehdi olduğum yönünde konuşmalar oldu. Bu konuşmaları ben çıkarmadım ancak bu yakıştırma yapılınca tarikattan kaçtım; ancak tarikattaki arkadaşlar peşimi bırakmadı. Ben de ‘Benim mehdi olmadığımı düşünüyorsanız, bu düşünceyle hareket edecekseniz görüşebiliriz. Beni mehdi olarak görüyorsanız görüşmeyiz’ dedim. Onlar benim mehdi olduğum yönünde konuşmalar yapmaya devam ettiler” dedi.
Mağdur ve ailesinin, 2013 yılında yanına geldiklerini ve birlikte yaşamaya başladıklarını söyleyen İsmail A., “Müştekiler etrafta ‘Biz İsmail’in yakınıyız, bizim dediğimizi yapacaksınız’ diye ismimi kullanmaya başladılar. Ben de onları uyardım. 3 çocuğumuzu da kaybettiğimiz için bütün çocuklara kendi çocuğumuz gözüyle baktık. Bu sebeple çocuklarla ilgilendik” diye konuştu.
Mahkeme heyetinin, evinin dergah olup olmadığı sorusuna İsmail A., “Benim evim dergah değildir, mağdurlar da benim evime eşyasız gelmişlerdi. Mağdurlar benim evimde yaklaşık 1 yıl kaldılar. Müştekiler kendilerine ayrı bir ilgi göstermemi istiyorlardı. Bu şekilde iftira attıklarından eminim” diye cevap verdi.
Adli Tıp Kurumu‘nda mağdur H.K.Y. için hazırlanan rapora göre, travma sonrası stres bozukluğu yaşadığı oy birliğiyle kabul edilirken, olayı anlatırken yaşadığı duygu durumunun anlatımı ile paralel olduğu bilirkişi tarafından tespit edildi.
Savcı, mütalaasında İsmail A.’nın taraf beyanları dışında somut delil bulunmadığı için beraat edilmesini talep etti. Mahkeme heyeti; H.K.Y.’nin olayı anlatımındaki istikrarını, istismar nedeniyle psikolojisinin etkilendiğine oy birliğiyle karar verilmesini, 2019’da İsmail A’nın evine giderek onunla yüzleştiğini ve bu yüzleşmeyi sanığın da kabul ettiğini göz önüne alarak 2012-2014 yıllarında mağdur ve ailesi tarafından ‘tarikat lideri’ olarak görülen sanığın ikametinde kalındığı süreçte İsmail A.’nın, mağduru banyoya götürdüğü, odada cinsel istismarda bulunduğu ifadeleri değerlendirdi. İsmail A. hakkında ’12 yaşından küçük çocuğun cinsel istismarı’ suçunu defalarca işlediğine karar verilip, 13 yıl 9 ay hapis cezasına hükmedildi. Sanığın cezası, takdiri indirim uygulanarak 11 yıl 5 ay 15 güne indirildi. Sanık hakkında yurt dışına çıkış yasağı konulurken, haftada 1 gün imza şeklinde olan adli kontrol tedbirinin ise kaldırılmasına karar verildi. Karar, istinaf mahkemesine taşındı.
GBT kontrolünde dilleri sürçünce yakayı ele verdiler! Sürücüye 20 bin 977 TL para cezası
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.